Spor ve mükemmelliğin kesiştiği yer

47 yaşındaki oyuncu her zaman sporla ilgilenmiştir. Gençliğinde bir atletizm sporcusuydu ve futbol oynuyordu. Bir sakatlık geçirdikten sonra, formunu yeniden kazanmasını ve futbola geri dönmesini sağlayacak bir spor bulmak istedi. İşte o zaman

kore dövüş sanatlarına olan tutkusunu keşfetti. Isabella şöyle diyor: "Tekvando demek bir aile üyesinin, çok sevdiğim bir arkadaşımın adını söylemek gibi."

Katıldığı en eşsiz spor etkinliği, 2001 yılında 21 farklı ülkeden yaklaşık 300 sporcunun yarıştığı XII Dünya Büyükler TKD ITF Şampiyonasıydı. Isabella kadınlar müsabakasında üçüncülük kazanarak tekvando şampiyonu oldu. Bu spor, bugüne kadar onun hayatını şekillendirmeye devam etti. Isabella şimdi bir tekvando antrenörü ve bu disiplini çocuklara ve gençlere öğretiyor. Kocasıyla tekvando sayesinde tanıştı ve iki kızlarının ikisi de tekvando sporcusu.

Isabella, atletik spor deneyimlerinden ve Uzak Doğu öğretilerinden profesyonel olarak da yararlandı; bunlar hayata bakışını ve Nordmann'daki çalışmalarını şekillendirdi. Şöyle ekliyor: "Etrafınızı pozitif insanlarla çevreleyin, eylemlerinizin sorumluluğunu alın, ani tepkiler yerine sabırlı olun, kendinize iyi bakın, ilerleme arzusuna sahip olun, kendiniz ve başkaları arasında sağlıklı sınırlar çizin, kurallara saygı gösterin." Bunlar Isabella'nın işinde harika bir şekilde uyguladığı pratikler. Çalışma arkadaşlarını özenli, açık ve yardımsever, ekip olarak birlikte çalışmayı seven ve inisiyatif ruhuna sahip insanlar olarak tanımlıyor. isabella, "Son yıllarda önemli değişim ve dönüşümler geçiren Nordmann için doğru ruhun bu olduğunu düşünüyorum" diyor.

Loukas yaklaşık 20 yıldır Nordmann Nordic'te çalışıyor ve kalbi iki şey için atıyor: işi ve rekabetçi powerlifting sporu.
Nordmann'a duyduğu heyecan, şirketin benzersiz kültüründen ve yeni fikirler getirme konusunda kendisine güvenilmesinden, büyük ölçüde özerklikle stratejiler geliştirebilmesinden ve aynı zamanda bağımsız çalışabilmesinden kaynaklanıyor. Müşterileri onlara en iyi şekilde hizmet edecek ürünlerle eşleştirmek, Nordmann'daki her yeni iş gününü heyecan verici ve zorlu kılıyor.

Loukas, sürekli öğrenmenin ve yeni bakış açılarını ve fikirleri benimseme isteğinin hayatı zenginleştiren ve kişisel ve mesleki gelişime katkıda bulunan şey olduğuna inanıyor ve bunun profesyonel bağlamda olduğu kadar powerlifting sporunda da doğru olduğunu söyleyecektir. Her şeyin anahtarı tutkudur, çünkü - ister spor ister iş olsun - yaptığınız işi sevmek, o işte iyi olmanıza yardımcı olacaktır.

Loukas, bir keresinde Nordmann'ın ürün portföyünü tanıtmak üzere iş için ziyaret ettiği bir müşterisini hatırlıyor. Müşteri ilk başta Nordmann'ın ürün yelpazesini duymakla hiç ilgilenmedi; ertesi gün geyik avına gidecekti ve onun yerine bunun hakkında konuşmak istedi! Biraz şaşırmış olsa da Loukas, müşterinin hobisini paylaşmasına izin vermeye karar verdi. Satış alanında geçirdiği yıllar ona, iş uzmanlığı önemli olsa da bazen müşterileri oldukları gibi görmenin ve onları dinlemenin daha önemli olduğunu öğretti! Loukas bunu yaparak müşterilerle bağlantı kurmayı başardı

i̇sveç'teki müşterisiyle geyik avı ve kendi powerlifting tutkusu üzerinden güçlü bir iş ilişkisinin temellerini attı.

Sırrı mı? Erken kalkan yol alır! Urs Zumbach haftada birkaç kez sabah 4:30'da kalkıp dışarı çıkıyor ve kafasını boşaltıyor. Yağmur ya da güneş, hava nasıl olursa olsun. Nordmann İsviçre'ye 2021 yılında katılan Urs, maratonlarda ve ultra koşularda önemli başarılar elde etmiş tutkulu bir koşucu. İsviçre'deki dağ yarışları da engebeli arazileri ve üstesinden gelinmesi gereken büyük yükseklik değişimleriyle genellikle zorludur. Davos'ta başlayan İsviçre Alp Maratonu K78 sadece

örneklerden biri 78 kilometre uzunluğunda ve 3.000 metreden fazla yükseklik kazanımı olan bir koşu parkuru. Urs için bu koşular fiziksel zindelikten çok daha fazlasını ifade ediyor; koşuları zihinsel gücünü geliştirmek ve test etmek için bir fırsat olarak görüyor.

Ayrıca, uzun mesafeli dağ koşularındaki disiplin ve dayanıklılığı

hem alıcı hem de satıcı olarak ikili rolünde tüm değer zincirini izlediği işi. Bu sayede, işe başladığında kendisi için tamamen yeni olan alanlarda bile müşterileri ve daha önce kaybettiği işleri geri kazanmış ve marjları iyileştirmiştir. Urs'un Nordmann'da takdir ettiği şey, bir çalışan olarak kendisine duyulan güven ve şirketin sahiplenme kültürü. Şirketin genel başarısına özgürce katkıda bulunabilmek ve kendi konumunu belirleyebilmek, onu hem işte hem de bir koşucu olarak özel hayatında performansını geliştirmeye devam etmek için motive eden şeydir.