Sıcak sade kahve

Yaşı sorulduğunda Alejandro Franco soruyu geçiştiriyor. "Bu sadece bir sayı!" diyor ama sonra kısa süre önce 27 yaşına girdiğini açıklıyor. Aslen Karayip Denizi kıyısındaki büyük bir şehir olan Barranquilla'dan olan Kolombiyalı işadamı, gençliğin bir dezavantaj olabileceğini - örneğin bir iş kurarken ve yatırımcı ararken - birden fazla kez deneyimlemiş. "Arkadaşlarım Juan Medina, Camilo Fernandez ve ben şirketimiz Kaffe Bueno'yu 2016 yılında, Londra'daki bir Fransız üniversitesinden Uluslararası İşletme alanında lisans derecesiyle mezun olduktan kısa bir süre sonra kurduk. O zamanlar henüz 20'li yaşlarımızın başındaydık, bu yüzden ilk başta bazı insanlar gerçekten ciddi olup olmadığımız konusunda şüpheler duydu" diye hatırlıyor Alejandro. Sonra omuzlarını silkiyor ve gülümsüyor. Şimdi şirketin biyokimyagerler ve bir nanoteknoloji uzmanı da dahil olmak üzere on bir çalışanı var ve çok ciddiye alındıkları açık. Genç girişimciler her şeyden önce modern ve benzersiz bir sürdürülebilirlik vizyonuna sahip: insanların kahveyi algılama biçiminde devrim yaratmak. alejandro, "Bir keyif içeceğinden sağlık iksirine" diyor.

KAHVENIN IYILEŞTIRICI ÖZELLIKLERI

şu anda Kopenhag'da yaşayan ve Danimarka'nın başkentine yakın bir sanayi bölgesindeki ortak çalışma alanında arkadaşlarıyla birlikte şirketin ticari alanını yöneten Alejandro, "Bir Kolombiyalı olarak benim için kahveye bu şekilde bakmak oldukça normal" diyor. "Örneğin, küçükken bir yerimi incittiğimde büyükannem yaranın üzerine kahve telvesi koyardı. Bunun yardımı oldu."

Moleküler biyoloji alanındaki çalışmalar sayesinde Alejandro ve meslektaşları artık bunun nedenini de biliyor: Kahve, yaraların iyileşmesine yardımcı olan linoleik asit içeriyor. Ancak kahvenin diğer yağ asitleri, proteinler, şekerler ve antioksidanlar da dahil olmak üzere diğer değerli bileşenlerinin yalnızca yüzde biri, insanların içtiği sıcak içeceğe dönüşüyor. Geri kalanı genellikle yakılıyor ya da çöplüklere gidiyor; en iyi ihtimalle gübre olarak yaşamaya devam ediyor. İşte bu nedenle Kaffe Bueno kahve telvesini ileri dönüştürerek yağ ve lif elde ediyor: böylece biyoaktif bitkinin tüm değerli bileşenleri gıda ve kozmetik endüstrilerinde kullanılabiliyor. alejandro, "KAFFOIL® adını verdiğimiz yağ, aroma verici özellikleri nedeniyle gıda bileşeni olarak kullanılıyor" diye açıklıyor. Kaffee Bueno'nun KAFFIBRE® ürününü yapmak için kahve telvesinden lifler ayrıştırılıyor. Lif ve proteinle dolu olan bu ürünler daha sonra glütensiz tariflerde un olarak ya da sağlıklı atıştırmalık barlar, pizza, makarna ve hamur işleri yapmak için kullanılabiliyor. Lezzet açısından, lif biraz cevizimsi veya çikolatayı andıran bir tada sahiptir. Kozmetikte, KAFFIBRE® çeşitli formülasyonlarda doğal bir eksfoliant olarak kullanılabilir - örneğin yüz fırçaları. KAFFOIL® ve KAFFIBRE® sadece insanlar için değil, aynı zamanda çevre için de iyidir; Kaffe Bueno'nun geri dönüştürdüğü her bir ton kahve, 340 metreküp metanın atmosfere salınmasını önler.

DÖNGÜSEL EKONOMİ YOLUYLA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Alejandro günün ilk kahvesini (beş kahveden biri) Kopenhag'ın güney limanında bulunan evinde içiyor. Kahvenin çekirdekleri Kolombiya'nın güneyindeki organik bir plantasyondan geliyor. Alejandro orada, aynı zamanda ülkenin kahve dünyasında kadın hakları savunucusu olan çiftçiyle birlikte birkaç hafta geçirmiş. "Avrupa'da örneğin bir cappuccino için harcanan paranın çok azı Kolombiya'daki çiftçilere ulaştığından, neyin eksik olduğunu bulmak istedim - ve bu her şeyden önce eğitim. Bu nedenle gelirimizin bir kısmı Kolombiya'daki yerel eğitim projelerini desteklemeye gidecek" diyor Alejandro. Sonuçta bu da sürdürülebilirliğin bir parçası: ekonomik döngünün tüm bileşenlerinin yanı sıra büyük resmi de göz önünde bulundurmak.